Bilim İnsanları, Rüyalar Aracılığıyla Paralel Dünyalara Seyahat Edebileceğimizi İddia Ediyor

Turks ve Caicos Adaları'ndaki Charisma Üniversitesi'nden bilim adamları, rüyalar sırasında insan bilincinin uzay ve zaman sınırlarını aşarak alternatif gerçekliklere kapı açabileceğine dair cesur bir hipotez öne sürdüler.
Son makalelerinde, rüyaların sadece günlük hayatımızın yansımaları olmadığını, aynı zamanda paralel dünyalara rehberlik edebileceğini ve bizi kendimizin diğer versiyonlarıyla bağlayabileceğini öne sürüyorlar.
Rüyalar geleneksel olarak arzularımızın, korkularımızın ve deneyimlerimizin aynası olarak görülürken, bu araştırmacılar daha derin bir yorum sunuyor.
Turks ve Caicos Adaları'ndaki Charisma Üniversitesi'nde fahri profesör olan Leong, ‘Rüyalar, uyanıklığın kısıtlamalarından kurtulan zihnin yeni varoluş biçimlerini keşfedebileceği ve bunlarla etkileşime girebileceği, yasaları tarafından yönetilen farklı gerçekliklere açılan pencereler olabilir’ diyor.
Rüyaların, çoklu evren teorisinden yararlanarak alternatif boyutlara veya yüksek bilinç durumlarına açılan portallar olarak işlev görebileceğini savunuyorlar. Bu teori, her kuantum olayının, her biri ayrı bir evrende ortaya çıkan birden fazla olası sonuçla sonuçlandığını varsayar.
"Bir futbol maçı oynadığınızı hayal edin," diye açıklıyor Leong. "Bir evrende takımınız kazanır, diğerinde ise kaybeder. Belki de rüyalar aracılığıyla bu paralel evrenleri ziyaret edebiliyoruz."
Leong, uyku sırasında, bilincin mantıksal düşünceye ve fiziksel duyulara daha az bağlı olduğu zaman, bu tür yolculukların mümkün olabileceğini ekliyor.
Araştırmacılar, bilincimizin, parçacıkların mesafeden bağımsız olarak etkileşime girdiği kuantum dolaşıklığına benzer şekilde çalışabileceğini öne sürüyorlar. Bu, bilincin kendimizin diğer versiyonlarıyla paralel gerçekliklerde ilişki kurabileceği olasılığını göstermektedir.
Çalışma aynı zamanda Carl Jung'un kolektif bilinçdışı kavramından da yararlanıyor. Jung'a göre, bir kişinin farklı versiyonları, içgüdüler ve ataların anılarıyla dolu ortak bir bilinçaltını paylaşabilir.
Araştırmacılar, "Rüyalar, ruhun bu kolektif bilinçaltına girme ve bireyin ötesine geçen ortak bir anlatıyı keşfetme yolu olarak hizmet edebilir" diyor.Bu fikirler spekülatif kalsa da, rüyaların doğası hakkında ilgi çekici bilgiler sunarlar. Leong, tekrarlayan canlı rüyaların, özellikle de güçlü duygularla yüklü olanların, kendimizin alternatif versiyonlarına bir bakış olabileceğini öne sürüyor.
"Diyelim ki lisede takılıp kalmakla ilgili tekrarlayan bir hayaliniz var. Durgunluk duyguları veya kişisel gelişimle ilgili endişe gibi çözülmemiş psikolojik temaları yansıtabilse de, başka bir gerçeklikte, hala lisede olduğunuzu, uyanık benliğinizin ötesine geçtiği aynı zorluklarla uğraştığınızı da gösterebilir" dedi.
Bununla birlikte, araştırmacılar şu anda rüyalar yoluyla alternatif gerçekliklere seyahat etme fikrini destekleyecek hiçbir ampirik kanıt olmadığını kabul ediyorlar.
Qeios dergisinde yayınlanan çalışmaları, bilinç ve çoklu evrenle potansiyel bağlantısı hakkında ipuçları içerebilecek canlı görüntüler ve yoğun duygusal tepkilerle tekrar eden rüyalar hakkında daha fazla araştırma yapılması çağrısında bulunuyor.