Kore Savaşı

Kore Savaşı

   Kore Savaşı (Güney Kore'de 한국전쟁 Hanguk-jeonjaeng (Han-Guk Savaşı) veya 육이오 사변 Yugio sabyeon yani 25 Haziran Olayı, Kuzey Kore'de 조국해방전쟁 Chogukhaebang chŏnjaeng yani Vatan Kurtuluş Savaşı), 1950-1953 yılları arasında yapılan, Kuzey Kore ile Güney Kore arasındaki savaştır. Soğuk Savaş'ın ilk sıcak çatışması olmuştur. Savaş, ABD ve müttefiklerinin, daha sonra da Çin'in müdahalesiyle uluslararası bir boyut kazanmıştır. Kore Savaşı sonunda Kore'nin bölünmüşlüğü korunmuş ve bugüne kadar gelen birçok sorun miras kalmıştır. Savaş 1953 yılında fiilen bitmesine rağmen, 2009'da Güney Kore ve Kuzey Kore arasında imzalanan ateşkes antlaşmasına kadar resmen devam etmiştir.

Savaş öncesinde Kore

Kore Savaşı

   Savaş öncesinde Kore, kolera salgınlarına uğrayan, okuma-yazma oranı düşük ve endüstrileşmeyi kaçırmış bir ülkeydi. Son yüzyıl boyunca, Uzak doğu güç oyunlarında satranç tahtasındaki bir piyon gibi oynanmıştı. Kendi güvenliğini artırmak ve Çin üzerinde daha rahat nüfuz sahibi olmak için 1905 yılında Japonya, Rus İmparatorluğu'nu yenerek Kore'ye sahip olmuştu.

   Kore; 1945 yılında Japonya'nın teslimiyetinden sonra, ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki anlaşmazlığın yüzeye çıktığı ilk yerlerden birisi oldu. Bu iki süper güç Japonya'dan aldıkları Kore toprakları üzerinde yerli ama kendilerine bağımlı hükumetler kurduktan sonra 1948-1949 yıllarında askerlerini çektiler. Böylece Sovyet yanlısı Kuzey Kore ile Amerikan yanlısı Güney Kore kuruldu ve 38. enlem aralarında sınır oldu.

Savaş

ABD'nin tepkisi

   ABD Başkanı Truman'a göre bu harekât Sovyetler Birliği tarafından yönetilmekteydi ve geniş ölçekli bir Çin-Sovyet ortak saldırısının ilk adımıydı. Truman Japonya'daki Amerikan birlikleri komutanı 5-yıldızlı General (Mareşal) Douglas MacArthur'a Güney Kore'ye malzeme yardımı yapılması için emir verdi. Ayrıca Amerika, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni derhal toplantıya çağırdı. Bir Amerikan tasarısı dokuz olumlu ve bir çekimser (Yugoslavya SFC) oy ile kabul edildi.Çin'in BM'de temsil edilmemesini protesto etmekte olan Sovyetler Birliği, temsilcilerini konseyden çekmiş olduğu için kararı veto edemedi. Güvenlik Konseyi nin aldığı bu kararla Kuzey Kore'nin saldırgan olduğu belirtiliyor ve birliklerini 38. enlemin kuzeyine çekmesi isteniyordu.

   Kuzey Kore'nin BM kararını dinlememesi ve askeri durumun Güney Kore açısından gittikçe kötüleşmesi, Amerika'nın Hava ve Deniz birliklerini harekete geçirmesine yol açtı. 8. Amerikan Filosu Tayvan Adası'na yollanarak Kore'nin düşmesi durumunda adanın savunulmasında güçlü olunması sağlandı. Aynı gün, yani 27 Haziran'da, BM Güvenlik Konseyi, üye devletleri Güney Kore'ye yardım etmeye çağıran karar tasarısını kabul etti (1'e karşı 7 oyla; Yugoslavya karşı, Mısır ve Hindistan çekimser).

Çin'in savaşa dahil olması

   Birleşmiş Milletler'in Güney Kore'ye birlikler yollamasıyla (bu birliklerde kara kuvvetlerinin %50'si, hava kuvvetlerinin %93'ü ve deniz kuvvetlerinin %86'sı Amerikalıydı.) Kuzey Kore yenilmeye ve geri çekilmeye başladı. Kuzey Kore'yi 38. paralelin kuzeyine iten BM kuvvetleri, eski sınırlarda durmadı ve iki Kore'yi birleştirme amacıyla Kuzey'i işgale başlayıp Çin sınırına kadar yaklaştı.

   Bu durum savaşa daha önce ilgisiz olan Çin'in tepkisine yol açtı. O zamana kadar Çin, bütün ilgisini milliyetçi Çin Hükûmeti'nin idaresinde olan Formoza (Tayvan) Adası'nın geri alınmasına vermişti. Ancak Amerikan müttefiki bir Kore kurulması Çin'i ciddi bir şekilde tehdit ediyordu. 38. enlemin geçilmesi durumunda savaşa gireceğini açıklayan Çin, BM birliklerinin durmaması sebebiyle aktif olarak Kuzey Kore'yi desteklemeye başladı.

 

   24 Ekim 1950'de ABD Genelkurmay Başkanı Douglas MacArthur; "savaşı bitirecek bir hücuma" girişeceğini söylemesiyle, Çin Halk Gönüllü Ordusu (Çince: 中国人民志愿军) adında yüz binlerce Çinli "gönüllü", 25 Ekim 1950 tarihinde sınırdaki Yālù nehrini geçerek gizlice Kore'ye girdi ve birçok Amerikan/BM birliğini savaş dışı bıraktı. BM'nin zaferi, kısa süre içinde toplu geri çekilme halini almıştı. Bu süre zarfında ABD pek çok kez Çin Halk Cumhuriyeti'ne saldırarak Çin Komünist Partisi'nin iktidarını yıkmak istemişti. McArthur, bu amaçla atom silahlarının kullanılabileceğinden söz etmişti. Ama bu saldırganlık Çin ordusunun Çin Halk Gönüllü Ordusu sayesinde başarısızlıkla sonuçlandı.

   Ocak 1951'de Başkan Truman, savaşı yürütebilmek için Amerikan Kongre'sinden özel yetkiler istedi. 50 milyar Dolarlık bir savaş bütçesi oluşturuldu. Amerikan ordusu kısa süre içinde mevcudunu %50 arttırdı ve bölgeye ek hava birlikleri yolladı.

Kore Savaşı artık Kuzey-Güney Kore Savaşı değil Çin-ABD Savaşı olmuştu.

Savaşın sona ermesi

   Çin Halk Gönüllü Ordusu BM birliklerini 38. paralelin güneyine püskürterek güneyi işgale başladı. Ancak, Birleşmiş Milletler ordularının karşı saldırısı sonucunda cephe 38. paralel boyunca sabitlendi. Bu arada Mareşal Douglas MacArthur'un, Başkan Truman'ın aksi yöndeki emirlerine riayet etmeyerek ordularını tekrar Çin sınırına kadar ilerletmek istemesi üzerine Truman tarafından derhal re'sen emekliye sevkedildi. Savaşın durağan bir nitelik alması ve iki tarafın da herhangi bir kazanç elde edememesi, tarafları barış görüşmeleri yapmaya itti. 1952 Nisan'ında başlayıp 159 oturum boyunca devam eden görüşmeler sonucunda ancak 1953 Temmuz'unda ateşkes antlaşması imzalandı.

Savaşın sonucu

    Kore Savaşı sonucunda Kuzey Kore, Çin ile Batı Bloku arasında tampon bölge haline geldi. Savaştan yine en çok Koreliler zararlı çıktı. Kore yakılıp yıkıldı; yaklaşık olarak 3 milyon insan öldü. Bunlardan yaklaşık 36.000'i Amerikan askerinden, 600.000'i Koreli askerlerden ve 500.000'i Çinli askerlerden oluşmaktadır.

   Bu savaş Amerika Birleşik Devletleri'ne atom silahların gücüne güvenmemeyi öğretti. Amerika'nın atom üstünlüğüne karşın Çin'in ve Sovyetlerin Kuzey Kore'yi desteklemesi, Batı Bloku'nu konvansiyonel savaş gücünü arttırmaya itti.

Kore Savaşı ve Türkiye

   Türkiye, TBMM'nin 30 Haziran 1950 tarihli oturumunda verilen karar çerçevesinde  Kore'ye asker gönderdi. Kore'ye asker gönderme fikri, halihazırdaki hükûmetin (DP) politikası gereği, artan Sovyet Rusya tehdidine karşı NATO'ya üye olabilmek için bir fırsat olarak görüldü.

Kore Savaşı

   Birleşmiş Milletler Kuvvetleri Komutanı General Walton Walker, Türk Tugayı Komutanı TuğgeneralTahsin Yazıcı'ya 'Gümüş Yıldız' madalyasını takarken

   Tuğgeneral Tahsin Yazıcı komutasındaki 259 subay, 18 askeri memur, 4 sivil memur, 395 astsubay, 4414 erbaş ve er olmak üzere 5090 kişilik 1. Türk tugayı, 17 Eylül 1950'de İskenderun limanından hareket ederek 12 Ekim 1950'de öncü takım Busan limanına ulaştı ve 17 Ekim'de ana birliği de Busan'dan karaya çıktı. Aynı gün Busan'dan hareket ederek 20 Ekim'de Taegu'ya vardı. Burada Amerikan teçhizatıyla donatılarak talimlere başladı. Türk Tugayı bir müddet cephe gerisindeki komünist gerillalarla mücadele ettikten sonra süratle kuzeye doğru ilerlemekte olan Birleşmiş Milletler ordularına iştirak etti. 10 Kasım'da Taegu'dan hareket ederek 21 Kasım'da Kunuri'ye vardı ve Amerikan 9. Kolordusu'nun sağ kanadına konuşlandırıldı.

   24 Kasım 1950 sabahı kuzeye Çin sınırına doğru ilerleme emrini alan tugay Kunuri'den hareket ederek Kaechon, Sinnimni, Wawon boyunca Tokchon'a doğru yola çıktı. Ancak Çin Halk Gönüllü birlikleri cephenin arkasına sızmaya başladı. Durumu fark eden Amerika ve Güney Kore birlikleri ricat etmeye başladılar. Ancak Türk tugayına ricat emri geç ulaştı. 1. Tabur'un etrafı kuşatıldı, 1. Tabur süngülü çatışmaya girmek zorunda kaldı. Ricat harekâtını sağlamak için sonuna kadar direnen 3. Tabur 9. Bölük imha edildi. Geri kalan Türk birlikleri ise Chongchon nehri boyunca geri çekildi.

   Savaşın başından Temmuz 1953'teki ateşkese kadar geçen sürede toplam 14.936 Türk askeri Kore'de görev aldı. Bunların 721'i yaşamını yitirdi, 175'i kayboldu, 234'ü esir düştü ve 2147'si yaralandı. Böylelikle Türkiye yüzde 22'lik zayiat oranına ulaştı ve bu bakımdan ABD'nin ardından ikinci sırada yer aldı.

Önceki KonuHer Müslüman Ebeveynin Yapması Gereken 5 Şey
Sonraki KonuBilincin sanal alana veya dijital ölümsüzlüğe aktarılması
Bu yazıya henüz yorum yapılmamış, ilk yorum yapan siz olun...
Yorum Yapın
E-posta hesabınız yayınlanmıyacaktır.
Web site zorunlu değildir.
Güvenlik kodu