Vücuttaki Iltihabı Kontrol Altına Almak Için 7 Yiyecek

Elma, Mandalina, Yumurta ...

    Vücudumuzda kolay iyileşmeyen ve uzun süre süren iltihap varsa her türlü hastalığa neden olabilir. Kronik iltihaplanma, vücudu virüslerden ve bakterilerden korumak için geçici olarak ortaya çıkan akut iltihaplanmadan farklıdır. Kronik iltihap, semptomsuz hareketsizdir ve çeşitli hastalıklara neden olur. Sinirleri ve mikro damarları işgal ederek korkunç diyabet komplikasyonları ve kardiyovasküler hastalık riskini arttırır. Eski iltihap, yüksek tansiyonu, obeziteyi, gastrointestinal hastalıkları, kanseri ve demansı olumsuz etkileyebilir.

    Yüksek kalori alımı, egzersiz eksikliği, uyku bozukluğu, stres, hava kirliliği ve sigara içmek gibi kronik iltihaplanma riskini artıran çeşitli şeyler vardır. Vücutta uzun süre biriken ve her türlü hastalığa neden olan iltihaplanmayı önlemek ve yönetmek için sebze, meyve, kuruyemiş gibi antioksidan besinleri sık sık tüketmek iyidir. Ulusal Kanser Merkezi'nden alınan verilere göre, antioksidan besinler, vücudun oksidasyonunu ( hasarını ) engelleyerek iltihaplanmanın kanser geliştirmesini önlemeye yardımcı olur.

    Kuruyemişler = Fındık, ceviz, badem, yer fıstığı gibi kuruyemişler, vücuttaki atık ürünlerin temizlenmesine yardımcı olan ve kolesterolün kan damarlarının duvarlarında birikmesini engelleyen bir tür doymamış yağ olan E vitamini ve omega 3 bakımından zengindir. İltihaplanmayı önleyerek ve halihazırda oluşmuş iltihabın kansere dönüşmesini geciktirerek meme kanseri ve akciğer kanserini önlemeye yardımcı olur.

    Narenciye = Temsili bir antioksidan besin olan C vitamini açısından zengindir. Ulusal Bahçe Bitkileri Bilimi Enstitüsü'nün verilerine göre, turunçgil C vitamini içeriği elmanın 20 katıdır ( 1.23mg / 100g ). Turunçgiller, diğer sebze ve meyvelerde bulunmayan metoksiflavonoidler içerir. Bu madde özellikle iltihapla mücadelede ve kanseri önlemede etkilidir.

    Beta-Karoten = Mükemmel antioksidan etkiye sahip olan Beta-Karoten, zararlı maddelerden dolayı akciğerlerde oluşan iltihaplanmaya bağlı kanser oluşumunu engellemeye yardımcı olan maddeler bakımından zengindir. Havuçdaki beta-karoten ayrıca meme ve rahim ağzı kanserinde de etkilidir. Bazı araştırmalar, beta-karotenin kan konsantrasyonu ne kadar düşükse, rahim ağzı kanseri ve rahim ağzı epitel kanseri sıklığının o kadar yüksek olduğunu göstermiştir.

    Likopen = Likopen prostat kanserini önleyen iyi bilinen bir gerçektir. En güçlü antioksidanlardan biri olan likopenin uzun süreli tüketimi prostatın oksidasyonunu yavaşlatmaya yardımcı olur ve iltihaplanmanın kanser hücrelerine dönüşmesini engeller. Domates antioksidanları, bağışıklık fonksiyonunu güçlendirirken östrojen seviyelerini düşürme etkisine sahiptir, böylece meme kanseri olasılığını azaltmaya katkıda bulunur.

    Yumurta sarısı = Yumurtaların sağlık üzerindeki beklenmedik etkisi, A vitamini içermeleridir. Enflamasyonla savaşan, görmeyi sürdüren ve normal hücre gelişimini destekleyen bir antioksidan görevi görür. Yumurtalar, çevremizde kolayca yenebilen proteinli bir gıda olarak ünlenmiştir. Araştırma sonuçları, günde iki yumurta sarısı yenilse bile vücutta kolesterol birikmediği yurtiçi ve yurtdışında zaten doğrulandı.

    Tavuk = Protein açısından zengin bir besin olarak bilinir ancak aynı zamanda kanser hücrelerinin tümör haline gelmesini önleyen selenyum açısından da zengindir. Tavukta bulunan linolenik asit, kan kolesterol seviyelerini düşürerek kardiyovasküler hastalıkları önlemede iyi olan temel bir yağ asididir. Tavuk, kalp hastalığı için risk faktörlerinden biri olan doymuş yağda düşüktür, bu nedenle obezite ve kolon kanserini önlemeye iyi gelir.