Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti
Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti
- TARİH
- Thu, 1 Feb 2024 15:52:01
- Thu, 1 Feb 2024 15:52:01
1700 - 1774 yılları arasındaki süreçte meydana gelen başlıca siyasi gelişmeler
1711 Prut Antlaşması, 1718 Pasarofça Antlaşması, 1730 Patrona Halil İsyanı, 1732 Ahmet Paşa Antlaşması, 1739 Belgrad Antlaşması, 1746 Kerden Antlaşması, 1740 Kapitülasyonların sürekli hâle gelmesi, 1770 Çeşme Baskını, 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması gibi olay ve olguların neden sonuç ilişkileri.
Prut Antlaşması ( 1711 )
Prut Antlaşması Osmanlı İmparatorluğu ve Rusya arasında yapılmış olan bir antlaşmadır. 21 Temmuz 1711’de imzalanmış olup barış antlaşması özelliği taşımaktadır. Antlaşma dört adet koşula sahiptir. Prut Antlaşması maddeleri;
- Azak Kalesi’nin Osmanlı İmparatorluğu’na geri verilmesi.
- Ruslar’ın İstanbul’da dâimi elçi bulunduramamaları.
- İsveç Kralı olan Şarl’ın kendi ülkesine serbest bir şekilde dönmesine izin verilmesi.
- Ruslar’ın Lehistan’ın içişlerine karışmamalarıydı.
Antlaşmanın imzalanmış olduğu zamanlarda Osmanlı İmparatorluğu Sultan 3. Ahmed tarafından yönetilmekteydi ve Rusya ise Büyük Petro tarafından ve son olarak ise İsveç 12. Şarl tarafından yönetilmekteydi. Antlaşmanın ortaya çıkma nedeni ise İsviçre’nin ordusunun Rusya ile arasında olan Poltava Savaşından mağlup olarak ayrılıp Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarına sığınması, Rusya’nın Lehistan’ın içişlerine müdahale etmesi ve Eflak ve Boğdan beylerini Osmanlılara karşı ayaklandırması Osmanlı İmparatorluğunu rahatsız ettiği için Osmanlı İmparatorluğu 1710 - 1711 yılları arasında Rusya’ya Prut Savaşı denilen bir savaş açmıştır ve savaşı Osmanlı İmparatorluğu kazanmıştır. Bunun üzerine de Prut Antlaşması imzalanmıştır.
Pasarofça Antlaşması ( 1718 )
Antlaşma 21 Temmuz 1718 yılında imzalanmıştır. Antlaşma yer olarak Sırbistan’ın Pasarofça kasabasında yapılmıştır. Antlaşma kısaca Osmanlı – Avusturya – Venedik Savaşı’na son vermiştir. Antlaşma yine dört adet koşula sahiptir. Pasarofça Antlaşması maddeleri;
- Avusturya ile Niş, Banat Dağı ve Transilvanya Alpleri hudut kesilmiştir.
- Osmanlı İmparatorluğuna sığınan Erdel Prensi 2. Rákóczi Ferenc ailesi ile birlikte Osmanlı ve
- Avusturya sınırına yerleşmek ve güvenliklerini sağlamak şartıyla iade edilecektir.
- Venedikliler Mora Yarımadası’nı, Korintos ve çevresini, İyonya Adalarını, Aya Mavri Adası’nı, Egin Körfezinde’ki bütün adaları ve Girit’te bulunan üç iskeleyi Osmanlı İmparatorluğuna teslim etmelidirler.
- İran yolunu kullanarak Avrupa’ya giriş yapan tüccarlar, dönüşte Tuna gümrük vergilerinden muaf tutulacaktır.
Dipnot olarak ise Pasarofça Antlaşması sonucunda Osmanlı İmparatorluğu Avusturya’ya toprak vererek toprak kaybetmesine rağmen Venedik’ten toprak almıştır ve Avusturya’ya vermiş olduğu bütün toprakları ilerde yapılmış olan antlaşmalarda Temeşvar yeri hariç her yeri geri almıştır.
Patrona Halil İsyanı ( 1730 )
Patrona Halil İsyanı Osmanlı Devleti’nde bir devri kapatan ayaklanmadır. Bu ayaklanma Patrona Halil liderliğinde 28 Eylül 1730 yılında başlayıp günlerce sürmüştür. Bu ayaklanma sırasında Damat İbrahim Paşa idam edilmiştir. Sultan 3. Ahmed tahttan indirilmiş ve onun yerine 3. Ahmed’in yeğeni olan 1. Mahmud tahta geçmiştir. Ayaklanma Damat İbrahim Paşa’nın başlattığı zevk ve sefahat devri olan Lale Devri’nden memnun olmayan ve bu yapılanları tamamen israf olarak gören bir kitle tarafından yapılmıştır. İsyanın sonucunda Lale Devri son bulmuştur. 3. Ahmed tahttan indirilmiştir. Onun yerine 3. Ahmed’in yeğeni olan 1. Mahmud tahta geçmiştir. Damat İbrahim Paşa idam edilmiştir.
Ahmet Paşa Antlaşması ( 1732 )
Ahmet Paşa Antlaşması 10 Ocak 1732 yılında Osmanlı Devleti ile İran arasında imzalanmış olan bir anlaşmadır. Antlaşma bir barış antlaşmasıdır ve 1730 ile 1732 yılları arasında Osmanlı ile İran arasında savaşı sona erdirmiştir. Antlaşma üç önemli şarta sahiptir. Ahmet Paşa Antlaşması maddeleri:
- Aras Irmağı hem Osmanlı Devleti hem de İran için sınır olarak kabul edilmiştir.
- Revan, Tiflis, Nahcivan, Gence, Şirvan ve Dağıstan Osmanlı Devleti’ne bırakılmıştır.
- Kirmanşah, Luristan, Tebriz, Luristan ve Erdelan ise İran’a bırakılmıştır.
Belgrad Antlaşması ( 1739 )
Belgrad Antlaşması 18 Eylül 1739 yılında Osmanlı Devleti ile Avusturya ve Rusya arasında imzalanmıştır. Antlaşma bir barış antlaşmasıdır. Antlaşma beş adet önemli şarta sahiptir ve bu şartlar şunlardır. Belgrad Antlaşması maddeleri;
- Avusturya Pasarofça Antlaşması ile kendi topraklarına katmış olduğu yerleri geri verecektir.
- Azak Kalesi yıkılacaktır.
- Kuzey Kafkasya bölgesinde bulunan ve dağ geçitlerini denetleyen bölge tarafsız bölge olarak kabul edilecektir.
- Ruslar Kırım bölgesinden çekilecektir.
- Rusya, Karadeniz bölgesinde savaş ve ticaret gemisi bulunduramayacaktır.
Antlaşmadan önce yaşanan savaş ise Rusya tarafından Osmanlı Devleti’ne açılmıştır ve Avusturya’da Rusya’nın yanında savaşa katılma kararı almıştır. Savaş başladıktan sonra ardı ardına yenilen Rusya ve Avusturya tarafından Avusturya hemen barış görüşmelerinde bulunmak istemiştir. Rusya ise müttefiği olan Avusturya’dan böyle bir hamle beklemediği için barış görüşmelerine razı olmuştur ve Belgrad Antlaşması 18 Eylül 1739 yılında imzalanmıştır.
Kerden Antlaşması ( 1746 )
Kerden Antlaşması 14 Eylül 1746 yılında Osmanlı Devleti ile İran arasında imzalanmıştır. Antlaşma konum olarak İran’da imzalanmıştır ve bir barış antlaşmasıdır. Antlaşmanın sonucunda 1742 ve 1746 yılları arasında gerçekleşen Osmanlı – İran savaşı sona ermiştir. Bu antlaşmanın imzalanmasının sonucunda 1775 yılına kadar sürecek olan bir barış dönemi başlamış oldu. Bu antlaşma tarih açısından çok önemli bir yer tutmamakla birlikte çok fazla etkisi de gözlenmemiştir.
Kapitülasyonların Sürekli Hale Getirilmesi ( 1740 )
Kapitülasyonlar Kanuni Sultan Süleyman ile Osmanlı Devleti’nde kullanılmaya başlanmıştır. Fakat 1. Mahmud’un tahta geçmesi ile kapitülasyonlar sürekli hale getirilmiştir ve bu da Osmanlı Devleti’nin ekonomik olarak çöküşüne neden olmuştur. Ülkedeki ticaret durma noktasına gelmiştir yerli üretim bitmiştir. Bununla beraber kapitülasyonların sürekli olmasının sonucunda Osmanlı Devleti’nin gücünü önemli ölçüde azaltmıştır. Kanuni Sultan Süleyman tecrübeli ve zeki bir padişah olduğu için ileriyi görerek kapitülasyonları bilerek tamamen sınırsız yapmamıştır. Bunu sadece padişah olduğu dönem içinde ülkenin çıkarları için yapmıştır. Fakat Kanuni Sultan Süleyman öldükten sonra onun yerine geçen diğer padişahlar Kanuni Sultan Süleyman kadar becerikli olamadıkları için kapitülasyonları sınırsız bir hale getirmiştir ve bu da ülkenin ekonomisini yerle bir etmiştir.
Çeşme Baskını ( 1770 )
Çeşme Baskını bir diğer adıyla Çeşme Deniz Muharebesi 5 Temmuz 1770 ile 7 Temmuz 1770 yılları arasında Rusya ve Osmanlı arasında Çeşme Körfezi açıklarında yapılmıştır. Savaşın sonucunda Osmanlı Donanması tamamen yok edilmiştir. Savaşın sonucunda Osmanlı çok fazla kayıp vermiştir. Örnek vermek gerekirse 15 kalyon, 4 fırkateyn, 40 parça gemi, 1 kalyon ve 6 kadırga kaybedilmiştir. Bütün bunlara ek olarak ise Osmanlı Devleti yaklaşık olarak 11.000 adet ölü vermiştir. Savaş sonucunda Rusya Çeşme’ye kadar açılmıştır ve limanı defalarca top ateşine tutmuştur. Ayrıca yenilginin üzerine Osmanlı Devleti Karadeniz’i Ruslar ile paylaşmak zorunda kalmıştır.
Küçük Kaynarca Antlaşması ( 1774 )
Osmanlı Devleti ile Rusya arasında imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması 1768 – 1774 Osmanlı – Rus Savaşı’nı sona erdiren antlaşmadır. Bu antlaşmanın sonucunda Osmanlı büyük ölçüde toprak kaybetmiştir. Antlaşma bir Barış ve Ticaret Antlaşmasıdır ve 21 Temmuz 1774 yılında imzalanmıştır. Antlaşmanın 28 adet koşulu vardır fakat bunların 11 tanesi son derece önemlidir. Küçük Kaynarca Antlaşması maddeleri;
- Kırım Hanlığı ve Bucak Tatarları siyasi bakımdan muaf olup, dini işlerinde hilafet makamına tâbi olacaktır.
- Kılburun, Yenikale, Kerç ve Azak Kalesi ile Dinyeper ve Aksu nehirleri arasındaki alan Rusya’ya verilecektir.
- Ruslar tarafından işgal edilen Eflak, Boğdan ve Gürcistan ülkeleri Osmanlılara geri verilecektir.
- Rus ordusu bir ay içinde Bulgaristan’dan Tuna’nın sol sahiline çekilecektir.
- Rusya Osmanlı Devleti toprakları içerisindeki tüm Ortodoks Kiliselerini sonsuza dek kontrol edebilecektir.
- Rus sefirlerinin, durumları hakkındaki başvuruları dikkate alınacaktır.
- Rus ticaret gemileri, Karadeniz ile Akdeniz’de serbest bir şekilde bulunabilecekler ve istedikleri zaman boğazı kullanabilecekler.
- İngiltere ve Fransa’ya verilen kapitülasyonlar, Rusya’ya da aynı şekilde verilecektir.
- Osmanlı Devleti, Rusya’ya savaş tazminatı olarak 15.000 kese akça verecektir.
- Kabartay, Rusya’ya verildi.