Kuvayı Milliye; Milli mücadele nedir?
Kuvayı Milliye; Milli mücadele nedir?
- TARİH
- Fri, 21 Apr 2023 19:15:39
- Fri, 21 Apr 2023 19:15:39
Kuvayı Milliye; Milli mücadele yıllarında bölgesel halk direnişlerini gerçekleştiren birbirlerine bağlı olmayan askeri birliklerdir. Kurtuluş Savaşı’nın her cephesinde mücadele eden ve vatanın bağımsızlığı için canını ortaya koyan Kuvayı Milliye nedir? Kuvayi Milliye özellikleri nelerdir? Düzenli işgal birliklerine karşı bağımsız yerel milis güçleri olarak ortaya çıkmış olan Kuvayı Milliye ne zaman kuruldu? Kuvayı Milliyeyi kim kurdu?
Kuvayı Milliye Ne Zaman Kuruldu?
1918 ile 1921 yılları arasında Milli Mücadelede etkin bir rol oynayan Kuvayı Milliye’nin ilk adımı 19 Aralık 1918 tarihinde Hatay’ın Dörtyol ilçesinde Fransızlara karşı atılmıştır. Güney cephesinde Fransızlara ve Ermeni çetelere karşı başlayan bu direniş daha sonra Batı cephesine de yayılmış ve kısa bir süre içinde tüm Anadolu’da etkinliğini arttırmıştır. Düzenli ordunun kurulduğu güne kadar işgalcilere karşı kahramanca savaşan Kuvayı Milliye’nin sayısı 15 bine kadar çıkmıştır.
Kuvayı Milliyeyi kim kurdu sorusuna cevap olarak tek bir ismi göstermek ise mümkün değildir. Çünkü Kuvayı Milliye hareketi tek bir kişinin kararıyla değil; işgaller karşısında tüm halkın bir direniş gösterme gayretiyle başlamıştır.
Kuvayi Milliye Nedir?
Kuvayi Milliye; 1. Dünya Savaşı’nın ardından Anadolu’nun işgale uğraması sonucu halk tarafından örgütlenen ve işgalcilere karşı kurulmuş olan bir milli direniş örgütüdür. 1918 ile 1921 yılları arasında etkin olan Kuvayi Milliye; güneyde Fransızlara, doğuda Ermeni ve Rum çete faaliyetlerine, batıda ise Yunan işgaline karşı büyük bir direniş göstermiştir.
Peki, Kuvayı Milliye ne demek? Ulusal direnişin önemli bir kuvveti olan Kuvayı Milliye kelime anlamı olarak milli ya da ulusal güçler anlamına gelmektedir.
Özellikle Güney Cephesi’nde Fransız birlikleri ile yaşanan savaşta oldukça etkin rol oynayan Kuvayı Milliye; Adana, Maraş, Antep ve Urfa etrafında kahramanca mücadele etmiş ve Fransızları bu bölgeden püskürtmeyi başarmışlardır. Ayrıca İzmir’in işgalinden sonra Ege’de etkili olan Kuvayı Milliye; düzenli ordu kurulana kadar Yunan işgaline karşı etkin bir mücadele yürütmüştür.
Şahin Bey, Sütçü İmam, Gördesli Makbule, Kara Fatma ve Yörük Ali gibi birçok kahraman ile var olan Kuvayı Milliye; Türk ulusunun kurtuluş hareketini alevlendirmiş olması açısından Milli Mücadele Dönemi’nde büyük bir öneme sahiptir.
Tamamen halkın iradesiyle ve gönüllülük esasıyla oluşturulan Kuvayi Milliye, 1921 yılında düzenli ordunun kurulmasına kadar etkinliğini sürdürmüştür. Düzenli birliklerin kurulmasından sonra Demirci Mehmet Efe ve Çerkez Ethem gibi Kuvayi Milliye liderleri isyan etmiş ve düzenli ordulara karşı gelmişlerdir. Fakat kısa süre içinde bu isyanlar bastırılmış ve hem TBMM hem de TBMM’ye bağlı olan düzenli ordunun otoritesi sağlamlaşmıştır.
Kuvayı Milliye Kuruluş Nedenleri
Kuvayı Milliye hareketinin oluşmasında neler etkili olmuştur diye sorulduğunda cevap şu şekilde sıralanabilir:
- Dünya Savaşı sonrası imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması ile Osmanlı ordularının terhis edilmiş olması.
- İzmir’in Yunanlar tarafından işgale uğraması.
- İtilaf Devletleri’nin ateşkes antlaşmasının arkasından Anadolu’da başlattıkları işgaller.
- Osmanlı hükümetinin işgallere karşı olan sessiz tavrı.
- Halkın can ve mal güvenliğinin korunmasının gerekliliği.
Kuvayi Milliye Özellikleri
- Anadolu’daki işgallere karşı gerçekleştirilmiş olan ilk silahlı direniştir.
- İşgallere karşı halkın örgütlenmesi sonucu oluşturulmuştur.
- Düzenli bir ordu değildir.
- Bölgesel ve yerel oldukları için bir merkeze bağlı değildirler. Sadece örgütlendikleri bölgede faaliyet göstermişlerdir.
- Anadolu halkının bağımsızlığa ve özgürlüğe olan düşkünlüğünün bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
- Düzenli ordu kurulana kadar işgalci güçlere ciddi zararlar vermiş ve düzenli orduya zaman kazandırmıştır.
Mondros Ateşkes Anlaşması, Boğazların işgali, İstanbul'un kontrol altına alınması, Meclis-i Mebusan'ın dağıtılmış olması, halk desteğinden yoksun İstanbul hükümetlerinin devlete, millete ve vatana sahip olamayışı, nihayet İzmir'in işgaliyle görülen facialar üzerine, bütün vatan sathında millet kendi kaderine sahip çıktı. Önce Redd-i İlhak adıyla cemiyetler kuruldu. Sonra daha geniş halk yığınlarının desteğini almak üzere kongreler tertip edildi.
Bir taraftan düşmanla savaşırken halkın güvenliğini sağladıkları gibi, Erzurum ve Sivas Kongreleri ile Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmasına uygun ortam sağlamışlardır.
Hey'et-i Merkeziye'nin karar defterinden ve kongre kararlarından anlaşıldığına göre Kuva-yi Millîye bir devlet gibi hareket etmiştir. Halka vergi koymuş, asker toplamış, seferberlik ilân etmiş, güvenliği sağlamış, diplomatik temaslarda bulunmuştur. Bütün bunları, düşmana karşı koyabilmek için yapmıştır.
Dünya kamuoyuna Türk halkının işgal ve esareti kabul etmediğini gür bir sesle duyurmuştur.